top of page

Hızlı İş Akışına Ayak Uydurabilmek

  • Zafer Kaptanoglu
  • 30 Haz
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 2 Tem


Analog fotoğrafçılığın yerini dijital fotoğrafçılığın alması, profesyonel fotoğrafçıların iş akışını büyük ölçüde hızlandırdı. Reklam sektöründeki bu hız artışı ve sosyal medyanın reklam üzerindeki etkisi nedeniyle profesyonel reklam fotoğrafçıları artık daha hızlı ön hazırlık yapmalı, çekim sürecinde daha hızlı olmalı ve 12 saatlik süreç içinde daha fazla kaliteli kare üretmelidir. Bununla da kalmayıp, artık profesyonel fotoğrafçılar ürettikleri karelerin post-prodüksiyon sürecinden de sorumludur.

Zaman içindeki bu gelişmeler, fotoğraf düzenleme araçlarının da hız kazanmasını sağladı. Photoshop, her ne kadar hızlanmış olsa da, Lightroom ve Studio Virtual Rig gibi destekleyici yazılımlar iş akışımıza dahil oldu. Bunun yanı sıra, gelişmekte olan yapay zeka teknolojileri de bu süreci destekleyerek fotoğraf düzenleme sürecini daha da hızlandırmaya devam ediyor.

Ekonomik koşullar nedeniyle bütçeler azalırken, kalite beklentisi ters orantılı olarak artıyor. Bu yüzden birçok kampanya ve reklam projesinde, hem müşteri hem de ajanslar cast maliyetlerinden kaçınmak adına reklam filmi çekimi ile fotoğraf çekimini aynı gün içinde gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Bu durum, biz profesyonel fotoğrafçıların film setlerinde film ekipleriyle uyum içinde ve çok hızlı bir şekilde çalışmasını zorunlu kılıyor. Sahip olduğumuz pratiklik ve deneyim kadar, kullandığımız ekipmanın da hız ve verimlilik açısından bizi desteklemesi gerekiyor. Aksi halde, bir film setinde başarılı olmamız mümkün değildir.

Sosyal medya, son derece hızlı bir akışa sahip ve fotoğraf tüketimi olağanüstü bir hızda gerçekleşiyor. Bu nedenle hem filmin hem de fotoğrafın lansmana, TV veya basılı medyaya yetişmesi gerekiyor. Ajanslar, kampanyaları geceli gündüzlü çalışarak hazırlar ve markalar arasında adeta bir rekabet yarışı yaşanır. Azalan zaman dilimi içinde hem film hem de fotoğraf çekimi, büyük reklam kampanyalarında kaçınılmaz hale gelmiştir.

Castlı Film Setlerinde Fotoğraf Çekimi

Yaptığım işlerden bir örnek vermek gerekirse, ASAŞPEN pencere markasının bir çekimi sırasında, üç günlük film çekimi sürecinde fotoğraf çekimi de gerçekleştirilmişti. Genç, yaşlı, çocuk, kedi ve köpek gibi farklı cast üyelerinin olduğu bir setti. Çocuklarla oyun kurmak ve onların doğal ifadelerini yakalamak oldukça zordu; aynı şekilde, hayvanların kontrolü ve poz verdirmek de ciddi bir deneyim gerektiriyordu. Film çekimi devam ederken, aynı anda fotoğraf çekimi yapmak mümkün olmadığı için bize ayrılan kısa zamanda, ilan kalitesinde fotoğraflar çekmek zorundaydık. Bu, zaman içinde kazanılan bir tecrübedir ve ekip üyelerinizin sizinle tam bir uyum içinde çalışmasını gerektirir.

Kullandığımız kamera ve ışık sistemleri, hızlı ve sezgisel özelliklere sahip olmalıdır. Çekimde kullanılan laptop’un en hızlı versiyon olması, aynı zamanda doğru ifade, vücut duruşu ve kompozisyonu belirlenen kısa sürede yakalayabilmek için kritik öneme sahiptir.

Film setlerinde mevcut olan sinema ışığını kullanmak genellikle mümkün değildir. Film kameraları genellikle 800 ASA civarında ve 24 fps hızında çekim yapar. Biz ise 100 veya 200 ASA kullanmak zorundayız. Bu da hareketli ögelerin genellikle flu olmasına yol açar. Hareketi dondurabilmek için, ortam ambiyansını bozmadan flaş kullanmak gerekir. Bu, iyi bir ışık ölçümü yapmayı ve durağan film ışığıyla flaşı doğru şekilde kombine edebilmeyi gerektirir. Size verilen kısa sürede bu ayarları hızla yaparak kompozisyona, cast'ın duruşuna ve ifadesine odaklanmak zorundasınız.

Sonuç olarak, günümüz fotoğrafçılığı artık sadece iyi bir kare yakalamakla sınırlı değil; hız, teknik bilgi, ekipman yönetimi ve post-prodüksiyon becerileri de en az sanatsal vizyon kadar önemli hale gelmiştir.




 
 
 

Comments


bottom of page