Transportation Branşında Havacılık Fotoğraf Çekimleri Ve Zorlukları

Transportation branşı, profesyonel fotoğrafçılıkta başlı başına oldukça zor bir alan iken, bu branşın içinde yer alan havacılık ve uçak çekimleri de son derece zorlu ve yorucu bir konudur.

Temel olarak uluslararası bir havaalanında çalışmak zorundasınız ve burası kendine özgü kuralları olan bir ortamdır. Son derece yoğun operasyonların yürütüldüğü bir alanda, iş akışını ve uçakların rotasyonlarını, ayrıca apron güvenliğini etkilemeden çalışabilmek için uzun süren hesaplamalar ve planlamalar yapmak gerekmektedir.

Bu yazıda, THY Cargo ve THY Airlines markaları için yaptığım çekimlerdeki prodüksiyon süreci ve çalışma koşullarından bahsetmek istiyorum. Bir uçağın fotoğraf çekimine dahil edilebilmesi için uçuş planlama ekibinin, o uçağın bakım öncesi ya da bakım sonrası kalan zamanı ile temizlik süresinden arta kalan vakti birleştirerek çekim için ancak birkaç saat ya da en iyi ihtimalle yarım gün ayırması gerekir. THY Airlines projesinde gün doğumu çekimi planlanırken, THY Cargo projesinde ise müşteriden gelen son derece zor bir talep vardı: uçağın tam karşıdan görünen açısında, tüm destek ve transfer aksiyonlarının tek bir karede yer alması isteniyordu.

Bu çekimde, alçak yükleme (low loader), yüksek yükleme (high loader), yemek ikmal aracı (doko) ve uçak yakıt tankeri aynı anda kadrajda yer almalıydı. Ayrıca, yakıt dolumu sırasında itfaiyenin de hazır bulunması gerektiğinden, tüm bu ekiplerin sette aynı anda aksiyon alması gerekiyordu. Kameranın uçakla orantılı bir yükseklikte olabilmesi için yerden 6-7 metre yükseklikte bir platform kuruldu. Teknik destek hangarının önünde bize ayrılan alanda çalışmak zorundaydık.

İstanbul gibi büyük ve yoğun bir şehrin uluslararası havaalanında, uçuş trafiği son derece yoğundur. Operasyonel her ekip, kendi iş güvenliği ve süreçlerinden ödün vermeden yardımcı olmak zorundadır. Buradaki en büyük zorluk, yükleme ekipleri, doko ekibi, yakıt tankeri ekibi ve itfaiye ekibinin aynı anda müsait olması ve sette hazır bulunmasıydı. Bu ekipleri yöneten ve sizden direktif alan telsizli bir yöneticinin de sizin yanınızda bulunması gerekmekteydi. Set ekibi ile iletişim, bu yönetici aracılığıyla telsiz üzerinden sağlandı.

Apronda Çalışmanın Zorlukları

Uluslararası bir havaalanında apron bölgesinde çalışmanın getirdiği bazı zorluklar şunlardır:

• Çekim ekibinin apron bölgesine giriş yapabilmesi için kişi başı oldukça yüksek bir izin bedeli ödenmesi gerekmektedir.

• Çekim izni için valilik, Devlet Hava Meydanları İşletmesi, havaalanı özel güvenliği, havaalanı polisi ve uçuş koordinasyon kulesinden onay alınması zorunludur. Bu izin süreci yaklaşık bir ay sürebilmektedir.

• Yapılan planlamaya harfiyen uyulmalı, hiçbir hata yapılmamalıdır. Hava koşullarındaki beklenmedik değişimler ciddi kayıplara neden olabilir.

• Tüm ekip, prodüksiyon sürecinde olağanüstü bir koordinasyon içinde olmalıdır. En ufak bir aksaklık, ciddi zararlara yol açabilir.

Böylesine zorlu bir çekim için yalnızca mükemmel bir fotoğrafçı olmak yeterli değildir. Planlama, operasyon yönetimi ve ekipler arası koordinasyon gibi yeteneklere de sahip olmalısınız. Çekimleri eksiksiz bir şekilde tamamlayıp, tüm dosya kontrollerini yaparak ayrılan süre sonunda apron bölgesini terk etmeniz gerekmektedir. Çekim planını eksiksiz taslaklandırıp, tüm arka plan ve dokuları yedekli olarak kaydetmelisiniz. Eksik bir kare olması durumunda, tekrar aprona girme şansınız asla olmayacaktır.